Altın, Asya’ya göç ediyor

Batılı yatırımcının altın talebi düşerken, iç piyasalarında altının prim yaptığı Asya’da hem sikke hem de mücevherat talebinde artış gözlemleniyor. New York ve Londra’dan çıkan altının rotası İstanbul ve Şanghay gibi merkezler oluyor.

Altın, Asya’ya göç ediyor

Küresel resesyonun gerçekleşeceğine dair tehdit büyüyor olsa da Fed faiz artırımları hızını koruyacak gibi. Bu durum ons altın için olumsuz bir zemin yaratmasının yanında altın piyasalarında ticaretin yönünü de değiştiriyor. Küresel talep dengeleri yeniden şekilleniyor; Batı’nın talebi azalırken, Doğu’nun talebinde artış yaşanıyor.

Dünya gazetesinde yer alan habere göre uluslararası piyasalarda altın fiyatları düştüğünde genellikle Asyalı yatırımcı devreye girip, bu fiyatlardan yüklü alım yapma eğiliminde olur. Şu sıralar piyasalar yine bu süreçten geçiyor. Mart ayındaki zirvesinden bu yana altın dolar bazında yüzde 18 değer kaybetti ve bu Asyalı alıcıları harekete geçirdi. Batılı yatırımcının altın talebi düşerken, iç piyasalarında altının prim yaptığı Asya’da hem sikke hem de mücevherat talebinde artış gözlemleniyor.

Çin’in talebi %30 arttı

Dünya Altın Konseyi (WGC) tarafından yapılan bir açıklamada Çin, Hindistan ve Ortadoğu'da Eylül ayı itibariyle geçen 12 ay boyunca altına olan talebin arttığı, aynı dönem içinde Avrupa'daki satışların azaldığı belirtiliyor. Raporda, küresel külçe altın piyasasının batıdan doğuya kaydığına dikkat çekiliyor. Çin'in mücevherat, sikke ve külçe altına olan talebi yüzde 30 artarak 996.3 tona ulaşırken, Hindistan'da kullanım yüzde 24 arttı ve 977.6 ton oldu.

Avrupa’da talep %11 geriledi

Avrupa'da altın talebi yüzde 11 düştü, bu düşüşe ise Fransa, İsviçre ve İngiltere öncülük yaptı. Asya ve Ortadoğu'nun küresel satışlarda payı geçtiğimiz 12 ay boyunca yüzde 65'ten yüzde 68'e yükselirken, Avrupa'nın payı yüzde 11'den yüzde 8.3'e indi.

Altını yatırım olarak daha az cazip hale getiren yüksek faizler, New York gibi finans merkezlerinden büyük miktarda metal çekilmesi ve bazı uzmanlara göre Şanghay, İstanbul gibi merkezlerdeki talebi karşılamak için doğuya yönelmesi anlamına geliyor.

Altın ticareti yapan MKS PAMP'a göre Dubai ve İstanbul, veya Şanghay Altın Borsası'nda altın, son haftalarda Londra’ya göre çok primli seyrediyor ve bu talebin ithalatı geride bıraktığının bir işareti.

New York’tan çıkan altının rotası İstanbul ve Şanghay

Analistler, Asya'nın iştahını besleyen değerli metallerin çoğunun New York'taki Comex vadeli işlem piyasasını destekleyen CME Group tarafından işletilen kasalardan çıktığını söylüyor. CME Group Inc. ve Londra Külçe Piyasası Birliği'nden alınan verilere göre, Nisan ayının sonundan bu yana en büyük iki Batı pazarını destekleyen New York ve Londra kasalarından 527 tondan fazla altın çıktı. İthalatı Ağustos ayında dört yılın en yüksek seviyesine ulaşan Çin gibi büyük Asyalı altın tüketicilerine yapılan sevkiyatlar ise arttı. Geçtiğimiz günlerde aralarında JPMorgan, ICBC ve Standard Chartered’ın bulunduğu bankaların sevkiyatını fiyatların daha yüksek olduğu Çin ve Türkiye pazarına kaydırdıkları öne sürülmüştü.

WGC açıklamasında "Tüketici talebindeki büyümenin geniş bir kısmı doğu piyasalarından geldi. Son zamanlardaki dinamikler gösterdi ki Asya'dan gelen talep batıda yaşanan altın piyasasından çıkışları dengelemek için yeterli oldu" ifadeleri kullanıldı.

Eşzamanlı faiz artışları yatırımcıyı sahanın dışında tutuyor

Dünya çapındaki merkez bankaları, senkronize faiz artırımı döngüsü içindeler. Eş zamanlı faiz artışları ortamında altın ciddi yara alıyor. Yatırımı oyuna girmeyip, saha kenarında bekliyor. Fiyatlar düşüş kanalı içinde hareket ediyor. 1.670-1.680 bandında sıkışan fi yatlarda aşağında ilk destekler 1.660 ve 1.650 seviyelerinde bulunuyor. Sonraki destekler 1.614 ve 1.600 seviyelerinde. Alımların gelmesi halinde ise ilk dirençler ise 1.675-1.678 ve 1.685 olarak görülüyor. Sonra ise 1.705 dolar yeniden radara girebilir. Milyarder yatırımcı ve Paulson & Co’nun kurucusu John Paulson, “Ekonomi yavaşlamaya başladığında, Fed’in tekrar gevşemesi gerekecek,” dedi. Paulson, Fed’in kontrolde olmadığının anlaşılmasının uzun vadeli enflasyon beklentilerini artıracağını söylüyor. Bunun da altını daha yükseğe taşıyacağını belirtiyor.