Altın ithalatındaki artış neye işaret?
Gazeteci yazar Şeref Oğuz, yıla rekorla başlayan altın ithalatını değerlendirdi.
Altın ithalatı Şubat’ta 57 tonu aştı. Yıla rekorla başlayan altın ithalatında yüksek eğilim devam ediyor. Geçen yıl şubat ayında 4 bin 497 kg olan altın ithalatı bu yıl 57 bini aşarak 57 bin 452 kg oldu. Şubat ayında gümüş ithalatı da 82 ton 654 kg olarak gerçekleşti. Geçen yıl aynı ay yapılan gümüş ithalatı 76 tondu.
Altına olan rağbetin seçim sürecinde coşan parasal genişlemenin de etkisiyle yükseldiği göze çarpıyor. Düne kadar; “altın güldürmedi” diyenlerin şimdi, güçlü seçenekler arasında altını da zikrediyor olması, fiyat hareketlerini daha da ilginç kılıyor. Beklenti; 2023 yılının altın yılı olmasa da sürprizler barındırdığıdır.
Öncelikle yurt içi bireysellerin altın talebi yüksek... Öte yandan dolar endeksi DXY 105,4 seviyesinde. Yani yurt dışında dolar değer kazanmaya devam ediyor. Türkiye’de seçim iklimi var. Gram altının yükselme beklentisi altına ilgiyi canlı kılıyor. Negatif reel faiz ister istemez altını gündemde tutuyor. Öte yandan biliyoruz ki; döviz alımları yaşanmasın diye ekonomi yönetimi birçok önlem almaya çalışıyor. Bunlar sadece gürül gürül akan suyun önüne birkaç parça odundan baraj oluşturma çabasından başka bir şey değil ve başarılı da olamıyor. Dövizdeki fay hatları stres topluyor.
Enflasyona karşı korunma aracı mı? Enflasyona karşı korunma aracı olarak görülen altın yatırımcı açısından bir seçenek. Hem de güçlü bir seçenek. Öyle ki geleneksel tasarruf araçları içinde belki de en rağbet göreni…
Para kriptodan altına, oradan yastık altına mı kayıyor?
Son gelişmelere baktığımızda kripto para piyasasındaki çöküşün, altın ithalatını artırıcı faktörler arasında olduğunu görüyoruz. Altın oradan da yastık altına çekiliyor. Deprem sonrası bir miktar sisteme giriş yaşansa da hâlâ yastıkaltı altın oranı yüksek…