Ekonomistler: Döviz hesabı olanlar ‘olumsuz’ gelişmelere hazırlansın

Ekonomistler, bankada döviz hesabı olan vatandaşların pek çok olumsuz gelişmeye hazırlıklı olması gerektiği görüşünde.

Ekonomistler: Döviz hesabı olanlar ‘olumsuz’ gelişmelere hazırlansın

Ekonomi yönetimi, TL’deki değer kaybını ‘arka kapıdan’ döviz satışları ve çeşitli piyasa dışı düzenlemelerle tutmaya çalışıyor. Ancak dövize talebin artmasıyla kurlar yükselmeye başladı. Bu da rezervdeki erimeyi hızlandırdı.

Tüm bunlara karşın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iktidarının devamı halinde faiz indirimlerinin devam edeceğini söylüyor. Yani dövizdeki bu duruma neden olan politikalardan dönüş görünmüyor. İktidar, çözüm üretmek yerine neredeyse her gün yeni bir düzenlemeyle piyasada kontrol sağlamaya çalışıyor.

Bir haftada üç düzenleme

Merkez Bankası, seçim sonrası ilk haftada üç düzenlemeye imza attı. Banka menkul kıymet tesisi uygulamasının kapsamını genişleterek diğer ticari kredilerle tüketici kredilerini de bu kapsama dahil etti.

Resmi Gazete’de yayımlanan diğer bir MB kararında, bankaların dövizden TL’ye ek dönüşüm yükümlülüğü bireysel hesaplar için yukarı çekildi. Nakit avans çekimine getirilen kısıtlamaysa tepkiler üzerine geri çekildi.

‘Kaçış olmaz’

DW Türkçe’den Aram Ekin Duran’a konuşan Prof. Öner Günçavdı, bu durumun adı konmamış bir sermaye kontrolü olduğunu söyledi: “Bireysel hesaplara tedbirler getirilmesinin koşulları ortaya çıkarsa, bundan kaçış olmaz.”

DW Türkçe’ye konuşan piyasa oyuncuları ve ekonomistler, bankada dolar ya da avro hesabı olan vatandaşların pek çok olumsuz gelişmeye hazırlıklı olması gerektiği görüşünde.

Günçavdı, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını kazanması halinde Türkiye’ye ilişkin kredi açığının büyüyeceğini belirtiyor.

Bu durumda Türkiye’nin ihtiyacı olan kaynağın yurt dışından gelmeyeceğini, ihtiyaç duyulan sermayenin içeriden bulunması gerektiğini kaydeden Günçavdı, şunları söyledi: “Bu da ancak vergi gelirleri yoluyla bulunabilir. Tasarrufların artırılması için vatandaştan vergi yoluyla kaynak yaratma yoluna gidilecektir. Bu da politikaların yarattığı sorunların faturasının vatandaşa çıkarılacağını gösteriyor.”