“Etki ajanlığı” düzenlemesini içeren teklif geri çekildi!
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, AKP'nin Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) "casusluk" suçunun kapsamını genişleten ve kamuoyunda "etki ajanlığı" olarak bilinen yasa teklifini geri çektiğini duyurdu.
Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) "casusluk" suçunun kapsamını genişleten ve kamuoyunda "etki ajanlığı" olarak bilinen düzenlemenin de içinde yer aldığı Noterlik Yasa Teklifi geri çekildi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir paylaşımında "Kamuoyunda etki ajanlığı olarak bilinen kanun teklifi, an itibari ile geri çekildi" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, AKP'nin Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) "casusluk" suçunun kapsamını genişleten ve kamuoyunda "etki ajanlığı" olarak bilinen yasa teklifini geri çektiğini duyurdu.
Emir X hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
"Kamuoyunda etki ajanlığı olarak bilinen kanun teklifi, haftalardır sürdürdüğümüz gerek halkımızın büyük desteğini alarak kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarımız ile gerek meclisteki çalışmalarımız ve eleştirilerimiz sonucunda an itibari ile geri çekildi."
İkinci kez geri çekildi
AKP’nin temmuz ayında Meclis’e sunduğu 9. Yargı paketine ilişkin Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan taslak metinde yer alan ve “etki ajanlığı” başlığıyla gündeme gelen düzenleme tartışma yaratmıştı.
Düzenlemeye yönelik tepkilerin ardından "Etki Ajanlığı" düzenlemesi, TBMM Başkanlığına sunulan 9. Yargı Paketi olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi paketinde yer almamıştı.
Yasa teklifi ne getiriyor?
Yasa teklifi, TCK'daki "casususluk" suçunu düzenleyen 339'uncu maddeye "devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme" başlığı altında yeni bir suç ihdası ekleyecekti.
Teklif, "casusluk suçu" kapsamı dışında olmak kaydıyla, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası" verilmesini öngörüyordu.
Teklif ayrıca, "Fail hakkında hem bu suçtan hem de işlediği ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur" ifadesiyle çifte cezalandırmanın da yolunu açıyordu.
Suçun, savaş sırasında veya savaşa hazırlıklarını tehlikeye sokması halinde, ceza 8 yıldan 12 yıla kadar artırılabilecekti.
Söz konusu suçtan kovuşturma yapılması ise Adalet Bakanlığı'nın iznine bağlanıyordu.