Kuyumculukta 250 bin kişinin işi risk altında

Altına getirilen kota nedeniyle ‘kaçakçılık arttı’ iddialarının dillendirildiği Türkiye’de, mücevherat sektöründe sıkıntılı günler yaşanıyor. Ekim ayında ihracatını yüzde 24.2 oranında kaybeden sektörde, kapanmaların başlamasıyla sadece atölye tarafında 250 bin kişinin işsiz kalacağı uyarısı yapılıyor.

Kuyumculukta 250 bin kişinin işi risk altında
Kuyum sektöründeki durgunluk nedeniyle birçok atölye düşük kapasite ile çalışmaya ve istihdamda azalma yoluna gidiyor.
Kuyumculukta 250 bin kişinin işi risk altında
Kuyumculukta 250 bin kişinin işi risk altında

Altın ithalatına getirilen kota nedeniyle ham­madde tedarik etmede sıkıntılı günler geçiren mücev­her sektörü, ekim ayında ihra­catta yüzde 24.2’lik bir kayıp yaşadı. Dünya Gazetesi'nin haberine göre "Kuyumculukta 250 bin kişinin işi risk 'altın'da".

Maliyetler nedeniyle iş almakta zorlanan sektörde, kuyumcular kepenk indirirken Mücevher İhracatçıları Birli­ği (MİB) Başkanı Burak Yakın, sadece atölyeler tarafında 250 bin kişinin işsizlikle karşı kar­şıya kalacağına dikkat çekti. “100 yıllık sektörü kaybetmek üzereyiz” diyen Yakın, geçen aya kadar sektörün istihdamı­nı koruduğunu söyledi. Yakın, “Ama şu anda piyasa yüzde 30 geri gelmeye başladı. Böyle gi­derse, ihracatçı altını dünya standartlarında temin edeme­diği sürece işlerimiz kapan­ma noktasına gelecek. İşçi çı­karmalar başladı bile” vurgusu yaptı. Burada tek sorunu kota uygulamasına bağlayan Yakın, yılın başında yaptıkları ‘kaçak­çılık artacak’ uyarısını hatırla­tarak, çok ciddi oranda altın ka­çakçılığı yapıldığını savundu.

Mücevher getirilip hammadde yapılıyor

Öte yandan Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “Tüketim mal­ları ithalatındaki artışın ne­deni yurtdışından yarı mamul amaçlı getirilen mücevher­ler” açıklamasını değerlendi­ren Burak Yakın, “Ülkemizde altının çok pahalı olmasından dolayı, iç piyasada altın temin edemediği için yurtdışından dünya standartlarında ürün getirip hem iç piyasada kuyum­culara hem de ihracata veren­ler var. Dünya standartlarına göre Türkiye’de altın çok yük­sek fiyatlı. O nedenle de bitmiş ürün ithal ediliyor” dedi.

Burak Yakın

MİB Başkanı Burak Yakın

“İdare etmeye çalışıyoruz ama artık yarış bitti”

Altın ve mücevherat sek­törü için çarşı yapıldığını be­lirten Yakın, “Toplamda 3 bin metrekareyi bulan bu çarşıda dükkanlar bir ay gibi bir sü­rede satıldı ama şimdi hepsi pişman, iadeler başladı. Yani sektör için sıkıntılı bir süre­ce girdik” diye konuştu. Sek­törün bir şekilde idare etme­ye çalıştığını ama iş olmadı­ğı için direnemediğini ifade eden Yakın, “Özellikle ihra­cat tarafında müşterilerimi­zi kaybetmeye başladık. Artık yarışamıyoruz. Ne yazık ki ya­rış bitti” yorumunu yaptı. Ko­ta kalkmadığı sürece tablonun 2025 yılında da değişmeyece­ğine işaret eden Burak Yakın, şunları söyledi: “Yani 50-100 yıllık emekler boşa gidecek. Kaliteyi değil üretim gü­cünü kaybediyoruz.”

“İtalyanlar 80 yaşında ustayı geri çağırıyor”

Türkiye’nin mü­cevherdeki gü­cünün İtalya’ya kaydığını dile getiren Yakın, “Elimizdeki pastayı İtal­yanlar’a kap­tırmaya başladık. İtalyan­lar, iş yetiştirmek için emekli olan evdeki 75-80 yaşındaki ustalarını geri çağırmaya baş­ladı. İtalyanlar mal yetiştire­miyor, biz kapatma noktasına geldik. Devlet bize net olarak ‘bir tane sektör eksik olsun’ diyor. O sektör katma değeri en yüksek sektör. Bizim en dü­şük işçi ücretimiz 40 bin lira” dedi. Mücevheratta, kilogram başı ihracat değeri 800-bin dolar arasında.

10 ayda 6.1 milyar dolarlık ihracat yapıldı

Uluslararası ticaretin sek­teye uğradığı pandemi sonra­sı dönemde, Türkiye ekono­misindeki zorluklara ve altın farklarına rağmen sektörün hızla toparlanması için önem­li adımlar attıklarını dile ge­tiren Yakın, “Bu süreçte bir­çok sektörün düşüş yaşaması­na rağmen, mücevher ihracatı dikkat çekici bir artış kaydetti. Ocak ayından ağustosa kadar mücevher ihracatımız, yüzde 15 artışla 4 milyar 921 milyo­na ulaştı. Bu artışı, külçe al­tın ihracatındaki 300 mil­yon dolarlık azalmaya rağmen, bitmiş takı ih­racatımızdaki güçlü ar­tışla sağladık” dedi. Ya­kın, ekim ayına ge­lindiğinde ise mücevher ihra­catında yüzde 24.2’lik dra­matik bir dü­şüş yaşandığı­nı hatırlattı.

İKO Başkanı Mustafa Atayık

İKO, atölyeler için kota tanımlaması istiyor

Dünyada ve Türkiye’deki son konjonktürel gelişmeler ve 1 yılı aşkın bir zamandır uygulanan altındaki kota kısıtlaması nedeniyle sektörün her biriminde sıkıntılar oluştuğunu söyleyen İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayık, “Ne yazık ki söz konusu sıkıntılar, zorluklar sektörde üretim ve istihdamda önemli kayıplara yol açıyor.

Durgunluk nedeniyle birçok atölyemiz, düşük kapasite ile çalışmaya ve istihdamda da azalma yoluna gidiyor” dedi. Piyasadaki yavaşlama ve durgunluğa rağmen sektörün çalışmalarını sürdürdüğünü ileten Atayık, “Altındaki kota nedeniyle firmalarımız ve atölyecilerimiz, hammadde olarak kullandığı altını kilogram başına dünya ons fiyatlarından 3-4 bin dolar daha fazla ödeyerek almak zorunda kalıyor.

İhracatçı ve geçtiğimiz aylarda Yetki Belgesi olan perakendeci kuyum işletmelerine Ziraat ve Vakıfbank kanalıyla altın ithalatı imkanı verilmesi üzerine, biz de harekete geçerek atölyecilerimize de bu imkanın ivedilikle verilmesi gerektiğini dile getirdik ve bu talebimizi Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ilettik” diye konuştu. Atayık, “‘Kapasite Raporu’ bulunan atölyeci meslektaşlarımıza da önümüzdeki süreçte, üretimlerinde kullanmak üzere altında kota hakkı verileceğine inanıyoruz” dedi.

“Kuyumcular, az vergi ödüyor, kayıt dışı çalışıyor” tartışmalarını bitirmek için altın esaslı bir muhasebe sistemi taleplerini yineleyen Atayık, “Uygulanmakta olan enflasyon muhasebesi, sektörün uluslararası hedefleri başta olmak üzere kurumsallaşması, büyümesi ve markalaşmasının önündeki en büyük engel. Altın muhasebesine geçilmesiyle hem sektörün kayıt altına alınması hızlanacak, hem de sektör oyuncularının ödediği vergi oranları kısa sürede 3-4 kat artacak” dedi.

“İki ustamızı Suudi Arabistan’a kaptırdık”

Sektörde yaşanan sıkıntı nedeniyle özellikle ustaları yurt dışına kaptırmaya başladıklarını söyleyen Burak Yakın, “İki tane ustamız Suudi Arabistan’a gitti. Artık ustalarımızı da çalmaya başladılar. Öbür tarafta emeklileri işe çağırıyorlar. Ne oluyor? Bütün know-how'umuz bitmek üzere” dedi.