“Madenleri çıkaramazsak ithalatın faturası büyük olur”

İMİB Başkanı Çetinkaya, ithalatın önüne geçmek için lityum, kobalt, grafit, nikel, bakır, alüminyum gibi madenleri çıkarmak gerektiğini ifade etti.

“Madenleri çıkaramazsak ithalatın faturası büyük olur”


Türkiye’nin dünyada bilinen 90 maden tipinden 80’ine sahip olduğunu belirten İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, bu madenlerin çıkarılmaması halinde ithalatın zorunlu hale geleceğine, bunun da büyük fatura oluşturacağına dikkat çekti. Çetinkaya, ithalatın önüne geçmek için yeşil dönüşümde rol oynayan lityum, kobalt, grafit, nikel, bakır, alüminyum gibi madenleri çıkarmak gerektiğinin altını çizdi.

İZMİR Geçen yılı yaklaşık 6,5 milyar dolarlık ihracatla kapatan madencilik sektörü, 2023 yılına iyi başlayamadı. Yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,2’lik kayıpla 1,3 milyar dolar civarında ihracata ulaşan sektör, yüksek enerji fiyatları ve kurun beklenen seviyeyi aşmamasıyla hedefl erinin altında bir performans sergiledi. İhracattaki kayıplarını telafi etmeye çalışan sektör, fuarlara ve B2B görüşmelere ağırlık verdi.

Bu kapsamda maden firmaları, 26-29 Nisan’da Verona ve Çin fuarlarıyla birlikte sektörün en önemli fuarları arasında yer alan 28’inci MARBLE İZMİR Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nda yerini alarak yeni siparişler almak için önemli görüşmeler gerçekleştirdi. 20 ülkeden yüzlerce firmanın katıldığı etkinlikte Türk firmalar, ihracatçı birliklerinin koordinasyonuyla 120 yabancı firma ile B2B görüşmeler gerçekleştirdi.

Fuarda yer alan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, İMİB Başkan Yardımcısı Eyüp Batal ve İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Funda Bekişoğlu  sektördeki son gelişmeleri  Ekonomi gazetesinden İmam Güneş'e  değerlendirdi.

Yeşil enerji, madenler üzerine kurulacak

Türkiye’nin dünyada bilinen 90 maden tipinden 80’ine sahip olduğunu belirten İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, bu madenlerin çıkarılmaması halinde ithal etmek zorunda kalacağımıza dikkat çekti. Gelecekte daha fazla madene ihtiyaç duyulacağı da hesaba katılırsa ülkemize çıkacak faturanın da büyük olacağının altını çizen Çetinkaya, şu açıklamaları yaptı: “Çevreye zarar vermekle suçlanan madenler, temiz enerjiye geçişte çok büyük öneme sahip. Yeşil enerji, madenler üzerine kurulacak. Madenleri kabul ederek, çevre ya da maden arasında bir tercih yapmadan yol almamız gerekiyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre; lityum, kobalt, grafit, nikel, bakır, alüminyum gibi madenlerin kullanımı 2040’a gelindiğinde 6 kat artmış olacak. Bu stratejik madenlerle güneş panelleri, rüzgar santralleri yapılıyor, lityum pillerinde kullanılıyor. Rüzgar panellerini taşıyacak ayaklar için dahi alüminyuma ihtiyaç duyuluyor. Temiz enerjiye geçiş için madenlerimizi çıkarmamız şart. Bunu yapmazsak dışa bağımlı oluruz. Bu ülkenin metalik madenlere ihtiyacı var. Ya ithal edeceğiz ya da çıkaracağız. Karar vermemiz lazım.”

Çinliler, yeniden gelmeye başladı

Yüksek enerji maliyetleri ve kurun istenilen seviyeye ulaşmamasının sektörü zor durumda bıraktığını belirten Çetinkaya, Avrupa’da birçok maden fabrikasının enerji maliyetleri nedeniyle durma noktasına geldiğini vurguladı. Değişen ekonomik şartlara ve dünyada yaşanan zorluklara rağmen sektörün ihracatını rekor seviyede tutmayı amaçladıklarını söyleyen Çetinkaya, şu bilgileri verdi: “Fuarda yer alan mermer teknolojileri makineleri her geçen yıl büyüyor, ihracatta gelişiyor. Çin’den pandemi sonrasında ilk kez katılım oldu. Çin kendi kaynaklarında olmayanı alıyor. O yüzden madende önemli bir ihracatımız var. Evergrande şirketinin batması ve inşaat sektörüne verilen desteklerin çekilmesi sonucunda bir daralma söz konusu. İnşaat sektörü gerilediği için doğal taş ihracatımızda da bir gerileme var. Çin’in bizden blok mermer alıp, işleyip geri satması iddiası tam bir şehir efsanesidir. Çin bir tek Türkiye’den değil, dünyanın her tarafından sadece blok mermer alıyor. Çünkü, işlenmiş ürün üzerinde çok yüksek vergi var, aldığı ürünün neredeyse tamamını ülke içinde kullanıyor.”

Madenciler tek bir yerden onay istiyor

Yatırımcının yatırım yaptığı zamanki kuralların, yatırım devam ederken değişebildiğini kaydeden İMİB Başkan Yardımcısı Eyüp Batal, sürekli değişen kuralların madencilere büyük problem oluşturduğuna dikkat çekti. Değişen kurallar nedeniyle planlama yapmakta zorlandıklarını ifade eden Batal, şunları söyledi: “Örneğin, bu yıl ödediğimiz orman bedelleri yüzde 123 zamlandı. Bunu öngörebilme şansınız bulunmuyor. Ruhsat güvencesi istiyorsunuz ancak bu konuda da sürekli hükümler değişiyor. Kısacası sürekli değişen mevzuatlar, sürekli artan maliyetler ve sürekli değişen bürokrasi ile uğraşmak zorunda kalıyorsunuz. Bunu yaparken de hep kendinizi anlatma mecburiyetiniz var. Biz ülkemiz için çalışıyor, katma değer yaratıyoruz. İşte bu yüzden tek bir yerden yönetilmek, tek bir yerden onay almak istiyoruz.” Madenlerin belli kanunlar, kontroller ve yaptırımlarla çalıştırıldığını kaydeden İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Funda Bekişoğlu da “Türkiye’deki madenlerin çok büyük bir kısmı modern sistemlerle yönetiliyor. Gerekli teknolojilerden yararlanılıyor. Birçok Avrupa ülkesinde Türkiye’deki madenlerin çok gerisinde teknolojilerle üretim yapılıyor. Türkiye’de nereye girerseniz girin hep yeni teknoloji, yeni makine, yeni bir anlayışla karşılaşırsınız. Biz madenciler olarak buna göre çalışıyoruz” dedi.