NARİN GÜRAN DAVASINDA 3. GÜN: Sanık avukatlarının mahkemeye getirdiği tanıklar ifade verdi
Üçüncü duruşma tanıkların, Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasında yaşanan araba alım satım ticareti ve para anlaşmazlığını anlatmasıyla başladı. Tanıklar, daha önce öfke sorunu olduğu basına yansıyan ağabey Enes Güran'ın olay günü çok sakin olduğunu beyanlarında belirtti. İşte mahkemede yaşananlar...
Türkiye'nin yüreğini yakan Narin Güran davasının ilk iki gününde, Güran ailesinin, itirafçı Nevzat Bahtiyar'ı suçlaması, Bahtiyar'ın ise Narin'in katili olarak amca Salim'i işaret etmesi öne çıktı. Güran ailesi basına sıkça konu olan ilişki iddiasını tümden reddederken, sanık ve tanık ifadelerinde Enes Güran ile Salim Güran'ın cinayeti işleyemeyeceği yönünde ifadeler dikkat çekti. Öte yandan davaya bakan mahkeme heyeti başkanı, Narin davasında mahkemeye gizli tanık başvurusunda bulunan kimsenin olmadığını söyledi. Üçüncü duruşma tanıkların, Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasında yaşanan araba alım satım ticareti ve para anlaşmazlığını anlatmasıyla başladı. Tanıklar, daha önce öfke sorunu olduğu basına yansıyan ağabey Enes Güran'ın olay günü çok sakin olduğunu beyanlarında belirtti. Dün şekeri düştüğü için hastaneye kaldırılan baba Arif Güran adliyeye geldi. Güran, "Allah'ın izniyle her şey çıkacak ortaya" dedi
3. celsede ilk olarak Cahit ismindeki tanık dinlendi. İşte mahkemede yaşananlar...
Tanık: Nevzat Bahtiyar ile Arif Güran araba meselesi yüzünden beni çağırdı. Nevzat anlattı, sonra Arif Güran anlattı. Nevzat’a, para ödemesi gerektiğini söyledim. Ödemeyeceğini söyledi.
Hakim: Nevzat, "Yakacağım ortalığı, ödemeyeceğim" dedi mi?
Tanık: Salim Güran, "10 bin lira ben, 10 bin lira Arif ödesin, 50 bin lira da Nevzat ödesin" dedi.
Hakim: Nevzat kabul etti mi?
Tanık: Önce param yok dedi, sonra kabul etti.
Hakim: "Ben bu paranın hesabını sorarım" dedi mi?
Tanık: Ben görmedim, günahını alamam, gördüğümü anlatıyorum.
Hakim: Ben de gördüğünü anlattığın için teşekkür ederim. Siz neden aile meclisi kurup olaya el attınız?
Tanık: İkisi de bizim akrabamızdır.
Hakim: Yani sizi bu olayı çözün diye mi çağırdı?
Tanık: Evet, Arif Güran çağırdı.
Hakim: Siz aile meclisindeki toplantılara katıldınız mı?
Tanık: Yok, katılmadım.
İKİNCİ TANIK VEYSEL'İN MAHKEME İFADESİ
Diğer tanık Veysel Subatan anlatıyor mahkeme heyetinin karşısına çıktı.
Tanık: Arif ile Nevzat arasında araba problemi vardı. Akşam Salim'in evine gittim.
Hakim: Seni kim çağırdı?
Tanık: Arif Güran çağırdı. Nevzat'ı çağırdılar. O da geldi. Nevzat’ın verdiği araba kusurlu çıkmış; 80 bin ödeme yapması gerekiyordu. "Arif'e haksızlık yapıyorsun" dedik. 80 bini ödemezsen mahkemede daha fazla olacak, aranızda anlaşın" dedim. Nevzat kabul etmedi, yanaşmadı. "Ben bu parayı ödemiyorum" dedi. Soy isimleri Kaya olan kişileri çağırdı. Nevzat; "Ben arabayı satmışım, gitmiş" dedi. Nevzat’a da bir haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da, "Madem bizim evde toplanmışsınız, bu meseleyi çözelim" dedi. Sonra Nevzat ödemesi gerekeni kabul etmişti. Nasıl etti bilmiyorum.
Hakim: Nasıl kabul etti?
Tanık: Zorla kabul etti gibi.
Hakim: Normal. Nevzat sizi tehdit etti mi?
Tanık: Hayır, biz oradan kalkınca, problem çözüldü diye düşündük.
Hakim: Tamam, herkes ödediğini söylüyor zaten de bu olay ne zaman oldu?
Tanık: Aşağı yukarı 2 ay var.
Hakim: Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar ailesi arasında gerilim oldu mu?
Tanık: Şahit olmadım.
TANIK RUBBETTİN KAYA İFADE VERDİ
Tanık: "Bizim evimize gelebilir misin" dedi. Gittim, Nevzat, Salim, Arif oradaydı. Araba konusunun nedenini sordum. Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'ın kendisine araba getirdiğini söyledi. 80 bin liralık bir araba meselesinden bahsettiler. Orada biraz ağız dalaşı oldu. 10 bin lira Salim, 10 bin lira Arif verecek dendi. Nevzat, "Bizim aramızda dava olmaz" dedi.
Sonra Nevzat Bahtiyar’a dönerek, "Doğru mu Nevzat?" diye sordu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Tamam, bana bak, Nevzat'a bakma" diye uyardı.
HALİL GÜRAN İFADE VERDİ
Tanık İbrahim Halil Güran kürsüye geldi.
Hakim: Tanıklık yapacak mısın?
Tanık: Yaparım.
Halim: Yap.
Tanık: Ben ne bileyim, getir dediler, getirdik. Ben ve küçük oğlum bakkala gittik, oradan buzlaç aldık.
Hakim: Kaç liraya aldınız?
Tanık: Hatırlamıyorum, Sofi bakkal, 1 kuruş için gece yarısı bakkalı açan birisi. Ben bu yaşıma kadar o bakkalın hiç kapandığına şahit olmadım.
Hakim: Süheyla'nın orada kaç kişi vardı?
Tanık: Bedirhan… (Anlaşılmadı.)
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi...
Nahit Eren: Çocuğunla gittiğin saati söyler misin?
Tanık: 17.35 sıralarıydı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı soru yöneltti...
- Narin kaybolduktan sonra yangın oldu, nedenini biliyor musunuz?
Tanık: Elektrik tellerini birbirine nasıl çarpacaklar, çok mantıksız.
Savcı sordu: Bakkala gittin mi?
Tanık: Evet.
Savcı: Bakkal bizzat orada mıydı?
Tanık: Evet, Sofi oradaydı.
Savcı: Kendisi ameliyat olduğunu söylüyor, ne ameliyatı?
Tanık: Raporlara bakabilirsiniz.
Sanık avukatı sordu:
- Balkonda Narin’e ait olabilecek bir yazma görmüşsünüz. Siz ailece ne düşündünüz?
Tanık: Biz hep diyorduk, bu çocuğun tepeye çıkma durumu varsa da eve girmeden, onu birinin kaçırdığını düşündük. Hiçbir zaman bizim köy tarihinde çocuğun öleceğine dair söylenti çıkmadı.
- Yani siz yazma ile geldiğini mi düşündünüz?
Tanık: Evet.
ZİHİNSEL ENGELLİ TANIK DİNLENDİ
Zihinsel ve bedensel engelli olan tanık Süleyman Kaya kürsüye gelince, mahkeme başkanı, "Süleyman nasılsın?" diye karşıladı. Daha sonra da yanına giderek "Rahat ol, heyecan yapma" dedi ve su verdi. Ardından sorgu başladı.
Hakim: Süleyman biz seninle tanışmak istedik sadece. Siz Enes’le bakkala gittiniz mi?
Süleyman Kaya: Gittik.
Hakim: Ne aldınız?
Süleyman Kaya: Enerji.
Hakim: Enerji içeceği mi?
Süleyman Kaya: Evet.
Hakim: Bakkal yaşlı mıydı, genç miydi?
Süleyman Kaya: Yaşlı.
TANIK İLE HAKİM ARASINDA İLGİNÇ DİYALOG
Tanık Muhammet Yakut ile mahkeme başkanı arasında ilginç bir diyalog yaşandı.
Hakim: Salim Güran neyin olur?
Muhammet Yakut: Bilmiyorum.
Hakim: Boşver o zaman. Muhammet niye geldin, hayırdır?
Muhammet Yakut: Tanıklık yapacakmışım dediler.
Hakim: Saat 17.30 gibi Enes geldi. Sen ne yapıyordun?
Muhammet Yakut: Araba yıkıyordum, Muhammet Kaya vardı. "Beni caminin yanına bırak, üvey babaannem beni görür, iş yaptırır, ben eve gideyim" dedi.
Diyarbakır Barosu avukatı sordu:
- Orada başka kim vardı?
Muhammet Yakut: Muhammet Kaya ve... (anlaşılmadı) Kaya.
- Sohbet ettiniz mi?
Muhammet Yakut: Evet.
- Ne kadar sürdü?
Muhammet Yakut: 15 dakika falan.
- Başka sohbetiniz oldu mu? Yanınızda kim vardı?
Muhammet Yakut: Muhammet ve Süleyman Kaya.
- O gün bir daha görmediniz mi?
Muhammet Yakut: Hayır, görmedim.
Sanık Avukatı isim hatası olduğunu söyledi
Diyarbakır Eski Baro Başkanı Nahit Eren sordu:
- Eve gittiğinde saat kaçtı, hatırlıyor musun?
Muhammet Yakut: Hayır.
- Sizin ev ile cami arasında ne kadar mesafe var?
Muhammet Yakut: 200 metre kadar.
- Tarif eder misin, 200 metre ne kadar?
Muhammet Yakut: Tanık Gösterdi.
Sanık Avukatı yine araya girdi, "Zorlama sorular soruluyor" dedi.
Nahit Eren devam etti.
- Öğle yemeği yedin mi?
Muhammet Yakut: Evet.
- Kaçta işten çıktığını hatırlıyor musun?
Muhammet Yakut: Hatırlamıyorum, ama 12.30'da evdeydim.
Sanık Avukatı 3. kez araya girdi "Çarpaz sorgu yapılıyor" dedi.
Mahkeme başkanı devam edilmesini istedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı sordu:
- Enes’in öfke problemi var mıydı o gün?
Muhammet Yakut: Her zamanki gibiydi.
- Ne demek "her zamanki gibi?"
Muhammet Yakut: Yani sakindi.
- Hava sıcaktı, kısa kol giymiştir, kolunda iz, bir şey var mıydı?
Muhammet Yakut: Hayır yoktu.
TANIK MUHAMMET KAYA İFADE VERDİ
Hakim: Olay günü Enes’i gördün mü?
Muhammet Kaya: Evet. Enes, Muhammet Yakut ve Yağmur gittiler.
Hakim: Enes sinirli miydi?
Muhammet Kaya: Hayır, sakindi. Muhammet, Yağmur ve Enes arabaya bindiler.
Hakim: Neden?
Muhammet Kaya: Muhammet Yakut dedi ki, "Ben eve gideceğim, Enes beni de bırak" dedi.
Hakim: Sen de normal hayatına devam ettin sonra?
Muhammet Kaya: Evet.
Hakim: Süheyla'nın evini biliyor musun?
Muhammet Kaya: Biliyorum.
Hakim: Oraya gittin mi?
Muhammet Kaya: Gitmedim.
Hakim: Enes'in yüzünde morluk var mıydı?
Muhammet Kaya: Hayır.
Hakim: Kıyafetini hatırlıyor musun?
Muhammet Kaya: Hayır.
Hakim: Nereden hatırlayacaksın, doğru.
Sanık Avukatı araya girdi...
- Süleyman Kaya o gün yanında mıydı?
Muhammet Kaya: Ben gittiğimde Enes, Muhammet ve Yağmur oradaydı, bakkalın ön tarafında. Enes yeni geldiği için birbirimize sarıldık.
Hakim: Bakkal orada mıydı?
Muhammet Kaya: Bakkalın oğlu oradaydı.
14 yaşındaki tanık M.T.K. duruşma salonuna getirildi ancak yaşı küçük olduğu için tanıklık yapmasından vazgeçildi.
TANIK ELEKTRİKÇİ HASAN KÜRSÜDE
Hakim: O gün ne yapıyordunuz?
Tanık Hasan: Ben elektrikçiydim, Salim ile görüştüm. 1 saat beraber kaldık.
Hakim: İkindi ezanı okunmuş muydu?
- Bilmiyorum, okunmuş olabilir.
Hakim: Nerede görüştünüz?
- Tarlada.
Hakim: Neden görüştünüz?
- Elektrik işleri vardı.
Hakim: Kim vardı?
- Mehmet Atasoy ve Ramazan Atasoy vardı.
Hakim: Ne yaptınız?
- Karpuz yedik, muhtarlarla elimizi yıkadık.
Hakim: Başka yere gittiniz mi?
- Tahmini 16.00 gibi Salim’in yanından ayrıldım.
Hakim: Daha önceki ifadenizde başka bir saat vermiştiniz.
Tanık Hasan burada bir cevap veremedi.
Hakim: Salim’in kıyafetlerini hatırlıyor musun?
Tanık Hasan: Hayır.
Hakim: Salim ile nasıl haberleştiniz?
- Gittiğimiz zaman oradaydı.
Hakim: Doğaçlama mı gittiniz?
- Doğrudan gittim.
Diyarbakır Eski Baro Başkanı Nahit Eren sordu:
- Az önce Ramazan Atasoy ve Mehmet Selim Atasoy orada dediniz.
Hasan: Doğrudur.
Nahit Eren: Siz 15 dakika karpuz yediniz, sonra işi yaptınız. 17.30 gibi birbirinizden ayrıldınız, doğru mu?
Hasan: Evet.
Nahit Eren: Ramazan ve Mehmet Selim Atasoy 17.30 gibi orada mıydı?
Hasan: Hayır, değillerdi.
TANIK ABDULSAMED YEŞİLDAĞ İFADE VERDİ
Hakim: Narin'in kaybolduğu gün Hasan beyle nasıl konuştunuz?
Abdulsamed Yeşildağ: Mehmet Şerif Güran bana telefon açtı, bir arızadan bahsetti. Tamir için gittim, sonra bu kadar paraya yapacağımı söyledim.
Hakim: Ne kadara anlaştınız?
Abdulsamed Yeşildağ: 3 bin TL'ye anlaştık.
Hakim: Çok hızlı konuşuyorsun, işini de böyle hızlı mı yaparsın?
Abdulsamed Yeşildağ: Evet.
Hakim: Maşallah. Kaç gibi Mehmet Şerif Güran ile konuştunuz?
Abdulsamed Yeşildağ: 16.00 gibiydi.
Hakim: Tarlada ne yediniz?
Abdulsamed Yeşildağ: Karpuz yedik.
Hakim: Menemen de yemişsiniz?
Abdulsamed Yeşildağ: Evet.
Hakim: Kim kim yediniz? Çocuk var mıydı?
Abdulsamed Yeşildağ: 2 çocuk vardı.
Hakim: Kız erkek?
Abdulsamed Yeşildağ: Vallahi bilmiyorum.
Hakim: Ramazan Atasoy orada mıydı?
Abdulsamed Yeşildağ: Çevre.
Hakim: Babası orada mıydı?
Abdulsamed Yeşildağ: Babası yoktu.
Hakim: Oradan kaçta ayrıldınız?
Abdulsamed Yeşildağ: 17.40 gibi.
Hakim: Karpuz yediğiniz yerde başka kim vardı?
Abdulsamed Yeşildağ: Çocuk vardı.
Hakim: Ne yapıyorlardı?
Abdulsamed Yeşildağ: Oyun oynuyorlardı.
Hakim: Salim’in olay günü kıyafetlerini hatırlıyor musun?
Abdulsamed Yeşildağ: Vallahi hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı tanık ifadelerinin bittiğini, tanıkların isterlerse duruşmayı takip edebileceklerini söyledi.
Narin’in erkek kardeşinin pedagog eşliğinde alınan ifade videosu mahkeme salonunda izlettirildi.
Duruşma devam ediyor...