DEM Parti heyeti Selahattin Demirtaş'la görüştü: Sürece destek tam

Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk'ten oluşan DEM Parti heyeti, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Edirne Cezaevi'nde bir araya geldi. Demirtaş görüşme sonrası sosyal medyada yaptığı açıklamada " Demokratik çözüm ve barış için çaba sarf eden Öcalan'a güven ve desteğim tam." dedi.

DEM Parti heyeti Selahattin Demirtaş'la görüştü: Sürece destek tam

Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk'ten oluşan DEM Parti heyeti, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Edirne Cezaevi'nde bir araya geldi. Ziyaret sonrası konuşan DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, "Gelişmekte olan sürece katkılarının ve desteklerinin tam olduğunu size iletmemizi istediler... Yüreğimiz elimizde geziyoruz barış için. Herkesin de desteğini, katkısını, önerisini, eleştirilerini kıymetli buluyoruz" dedi. Önder, "Uğrunda nitelikli bir emek, çaba ve mümkün olan en geniş katılımı sağlamakla uğraşıyoruz... Onun için arkadaşların, bu anlamda süreci ifsat edecek ya da süreçten şüphelenecek herhangi bir tutum içine girmelerini gerektirecek bir şey yok. Şu an çözersek iki tarafla çözeceğiz" diye konuştu. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan, DEM Parti heyetinin İmralı'da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesi ve Meclis'teki siyasi partileri ziyaretiyle devam eden süreçte, kritik bir görüşme gerçekleşti. DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan ile yerine kayyım atanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ten oluşan heyet bugün Edirne Cezaevi’nde bulunan Selahattin Demirtaş’ı ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı'yı ziyaret etti. 13.15'te başlayan ziyaret yaklaşık 2 saat 45 dakika sürdü. Görüşmeden sonra ilk açıklamayı Sırrı Süreyya Önder yaptı. Demirtaş ve Mızraklı'nın gelişmekte olan sürece desteklerinin tam olduğunu ilettiklerini belirtti.

Yaklaşık 3 saat süren görüşmenin ardından Sırrı Süreyya Önder açıklamalarda bulundu: 

GELİŞMEKTE OLAN SÜRECE DESTEĞİ TAM "Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı ile görüştük. Sağlıklarını ve morallerini  çok iyi olduğunu gördük. Gelişmekte olan sürece katkılarının ve desteklerinin tam olduğunu size iletmemizi istediler. Selahattin Demirtaş'ın sosyal medya hesabından da geniş bir açıklama yapılacak.

'ŞÜPHELENMEYİ GEREKTİRECEK BİR SÜREÇ YOK' Özellikle televizyonlarda bu konuda spekülasyon yapılıyor. Sürecin şeffaf yürümediğine dair eleştiriler var. 'Daha ne geziyorlar' şeklinde serzenişler var. Bunlara gerek yok. Bunlar gelmekte olan barışa hizmet eden şeyler değil. Uğrunda nitelikli bir emek, çaba, mümkün olan en geniş katılımı sağlamakla uğraşıyoruz. Onun için arkadaşların süreçten şüphelenecek bir tutum içine girmelerini gerektirecek bir şey yok.

'BU FIRSATI KAÇIRIRSAK 72 TARAF MÜDAHİL OLACAK'  Şu an çözersek iki tarafla çözeceğiz. Eğer bu fırsatı da kaçırırsak 72 taraf bu sürece müdahil olacak. Var gücümüzle heyetimiz, partimiz, dostlarımız, aydın, sanatçı, sürece destek veren bütün kardeşlerimiz ilk defa böyle bir geniş paydada buluştuk. Televizyonlardaki arkadaşlardan da bu duyarlılığı bekliyoruz. Yarın Figen Yüksekdağ'ı Kandıra'da ziyaret ettikten sonra geniş bir açıklama yapacağız.

DEMİRTAŞ'DAN AÇIKLAMA

Görüşme sonrası sosyal medya hesabından paylaşım yapan Demirtaş, şu ifadelere yer verdi:

ABDULLAH ÖCALAN'A DESTEĞİM TAM: Değerli Kardeşlerim, DEM Parti İmralı Heyeti'mizin ziyareti vesilesiyle herkese yürek dolusu selam, sevgilerimi iletiyorum. Büyük bir fedakarlık ve ciddiyetle çalışmalarını sürdüren heyetimize de teşekkürlerimi sunarken ayrıca kendilerine, partimiz DEM Parti'ye, özellikle İmralı Tecrit Adasında demokratik çözüm ve barış için büyük çaba sarf eden Sayın Abdullah Öcalan'a güven ve desteğimin tam olduğunu belirtmek istiyorum.

ŞEFFAFLIK VURGUSU: Bu dönemin en hassas konusu kamuoyu desteğidir. Bu nedenle şeffaflık son derece önemli ve gereklidir. Heyetimizin, şeffaflığın gereği olarak Meclis'teki siyasi partileri bilgilendirmesi, önümüzdeki günlerde de sivil toplum örgütlerini, siyasi ve toplumsal çevreleri bilgilendirecek olması değerlidir. Ayrıca barış dilinin tüm çevrelere hakim olması da önemlidir. Bu konularda konuşan herkes tehdit, şantaj, aşağılama dilinden ve provokatif söylemlerden uzak durmalı, yenme ve yenilme üzerinden boş ve anlamsız bir retorik oluşturmak yerine herkesin, hepimizin kazanacağı ortak bir gelecek üzerinde durmalıdır.

DEMOKRATİKLEŞME, BARIŞ VE KARDEŞLİK SÜRECİ: Her ne kadar sürece bir isim konulmasından ısrarla kaçınılıyor olunsa da bizim açımızdan bu süreç, "Demokratikleşme, Barış ve Kardeşlik" sürecidir. Bizler demokratik, barışçıl zeminde siyaset yapan aktörler olarak çatışmaların, şiddetin kalıcı şekilde son bulmasını arzuluyor, istiyor, destekliyoruz. Sayın Öcalan, koşulları oluştuğunda bu konuda bir inisiyatif alacaksa yanında olacağımızı belirtiyoruz. Olası bir çağrının tüm inisiyatifi elbette kendisindedir. Kendisinin de belirttiği gibi, böylesi bir çağrının hukuki, siyasi zeminini oluşturma sorumluluğu da iktidar ve parlamentodadır. Bizler, barış girişimlerine bu aşamada her türlü desteği sunarız. Ancak çağrıyı yapacak olan da olası bir çağrının muhatabı da biz değiliz. Siyasetçiler olarak bizim rolümüz ve misyonumuz, barış zeminini güçlendirmek, tarafları barış için cesaretlendirmek, teşvik etmek ve barışı kolaylaştırmaktır. Fakat bundan da öte temel sorumluluğumuz; demokrasi, özgürlükler, eşitlik, adalet ve temel insan hakları için barışçıl, sivil, siyasi mücadeleyi büyütmektir. Bu mücadelenin kanal ve imkanlarının şimdiden açılması gerekir ki barış zemini de güçlensin. Bu hususu da ilgililerin dikkatine sunmak isteriz.

İYİ NİYETLERLE YÜRÜTÜLEN HAZIRLIKLAR VAR: Herkes şunu bilmeli ki, ortada bazı iyi niyetler ve bu iyi niyetlerle yürütülen hazırlıklar var. Ancak sürecin ete kemiğe bürünebilmesi için, güven verici somut adımların hızlıca atılması gerekiyor. Yıllardır bu topraklarda tarifi imkansız acılara neden olan ve ülkenin bütün enerjisini tüketen çatışmaların ortadan kaldırılması, siyasal bir barışın sağlanması için her türlü desteği vermeye hazırız. Ancak siyasal barış, beraberinde toplumsal barış yani demokratikleşme, eşitlik, adalet ve özgürlükler mücadelesinin tüm kanallarını açacak şekilde yapılırsa kalıcı olur, herkesin ve ülkenin yararına olur. Bu şekilde, siyasal barışın toplumsal desteği de artar, halkın ekseriyetinin sahiplenmesiyle tüm provokasyonlar ve baltalama girişimleri de boşa çıkar.

BAHÇELİ, ÖZGÜR ÖZEL VE ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR: Yine bu kritik ve tarihi dönemde, Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Özgür Özel ve diğer tüm parti liderlerine, barış için aldıkları ve alacakları inisiyatifler nedeniyle teşekkürlerimi sunuyor, desteğimi iletiyorum. Her türlü kişisel, partisel çıkarın ötesinde, demokrasinin güçlenmesine dair atılacak her adımın tereddütsüz yanında olacağımı belirtiyorum.

Son olarak şunu da özellikle belirtmek istiyorum; Kürtlerin çoğunun yönü de yüzü de Türkiye'ye dönüktür. Barış ve güçlü bir demokrasi inşa edilebilirse bu süreçten hep birlikte kazanarak çıkacağımıza inanıyorum. Bunun için, Türkiye Cumhuriyeti devletinin de yönünü, yüzünü tüm Kürtlere çevirerek büyük ve onurlu barışın inşasını sağlayacağını umuyor, diliyorum. Heyetimize tekrar teşekkür ederken başarı dileklerimle birlikte, bir kez daha hepinize sıcak selam, sevgilerimi iletiyorum.

Selahattin Demirtaş

11 Ocak 2025

Edirne Cezaevi.