Afetin yıkımı büyük!

Depremin ekonomide yarattığı kayba ilişkin öngörüler, geniş bir aralıkta 100 milyar dolara kadar ulaşırken, ilk tahminler 2023 bütçesinde 200 milyar liraya yakın ilave yük oluşacağına işaret ediyor.

Afetin yıkımı büyük!

Türkiye’nin 10 ilini etkileyen ve büyük yıkıma yol açan depremlerin ekonomiye etkisine yönelik çalışmalar yeni başlıyor. Depremin tam verileri henüz ortaya çıkmasa da, yıkılan varlıkların temel bilgileri belli oldu. Hükümet dışı ekonomik kurumlar ile bilim insanları da veriler üzerinde çeşitli çalışmalar yapacak. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı gibi uluslararası kuruluşların da bir çalışma organize ettiği yönünde bilgiler kamuoyuna yansımıştı.

İlave etki yıllara dağılmış olarak hesaplandı

Daha önce kamuda görev yapmış ve halen görevde olan uzmanlar, ilk etapta kamuoyuna yapılan açıklamaların, yıkılan varlıkların mevcut değerleri üzerinden yapılmaya çalışıldığını, ancak bütçeye ve milli gelire gelecek ilave etkinin yıllara dağılmış biçimde olacağını vurguladılar.

Ekonomi gazetesinin haberin göre uzmanlar, deprem kayıplarının finansmanı için bu yılın bütçesinden ayrılması gereken kaynağın GSYH’nin yüzde 1’ini bulabileceğini, en kötü senaryoda ise bu oranın yüzde 1,5’e kadar ulaşabileceğini öngörüyor. Bu durumda, deprem için gerçekleştirilecek harcamanın dolar cinsinden büyüklüğü de cari kurla 8-10 milyar dolar arasında bir tutara ulaşacak.

Bu senaryonun, konutların yeniden yapımı sırasında konut sahiplerinin maliyete ne düzeyde katılacağının belli olmadığı bir ortamda yapıldığı kaydedildi. Bütün bunların bütçenin giderlerinin artacağı gerçeğini değiştirmeyeceği, kabaca görünen bu unsurların dışında elbette bütçe açığında da olası bir yükselişin beklenmesi gerektiğini vurguladılar.

Türkiye GSYH’sinin 2022’de zincirlenmiş hacim endeksine göre yüzde 4 dolayında artması bekleniyor. Cari olarak ise enflasyonun da etkisiyle 15 trilyon TL’nin üzerinde bir seviyeye ulaşılması mümkün görünüyor. Böyle olması durumunda cari kurdan bütçeye ilave yük 2023 için negatif senaryoda tutarı 8 ile 10 milyar dolar aralığında olacak.

Milli gelir negatif etkilenecek

Milli gelirin negatif olarak etkileneceğinin kesin olduğunu, ancak bunun boyutunun ne kadar olabileceğinin daha detaylı çalışmalarla ortaya çıkacağını belirten uzmanlar, bölgenin Türkiye Cari GSYH’si içindeki payının yüzde 13 dolayında olduğundan hareketle, milli gelire aşağı yönlü etkinin, depremin olduğu bölgelerdeki hane halkının tüketim harcamalarının dolayısıyla özel tüketim harcamalarının aşağı yönlü hareketine, bölgeden yapılan ihracattaki gerilemeden kaynaklı aşağı yönlü etkisine, bölgedeki özel sektör yatırımlarının ertelenmesinden kaynaklı negatif etkiye, yıkılan fabrika, imalathane ve işgücü kaybı nedeniyle verimlilik ve üretim kayıplarına neden olacağını ifade ettiler.

Bölgeye yapılacak konutların, dayanıklı tüketim malı harcamalarının ve bankaların vatandaş taleplerine karşılık vererek yapacağı kredi genişlemesinin dengeleyici olacağı, tüm bunların sonucunda milli gelire negatif etki olacağının kesin olmakla birlikte, yıl içinde bu etkinin TL GSYH’nin yüzde 1’i dolayında oluşacağını tahmin ettiklerini vurguladılar.

Bu hesaplamaların kabaca olduğu, net manzaranın ortaya konulmasıyla değişeceği ve yıllık ilave yük ve etkiye bakıldığını belirten yetkililer, toplam kaybedilen varlığın değerinden bir maliyet hesabının başka bir yaklaşım olduğunun altını çizdiler.

Uzmanlar, kamu maliyesi açısından bakıldığında da gerek bütçe açığının, gerekse kamu borcunun milli gelire oranı açısından bir alan bulunduğunu vurguladılar. Afet etkilerinin giderilmesine yönelik seçilecek modelin de finansman açısından ihtiyaca etki edeceğini kaydettiler.

GSHY'nin %4 artması bekleniyor

Türkiye GSYH’sinin 2022’de zincirlenmiş hacim endeksine göre yüzde 4 dolayında artması bekleniyor. Cari olarak ise enfl asyonun da etkisiyle 15 trilyon TL’nin üzerinde bir seviyeye ulaşılması mümkün görünüyor. Böyle olması durumunda cari kurdan bütçeye ilave yük 2023 için negatif senaryoda tutarı 8 ile 10 milyar dolar aralığında olacak.