İhtiyaç kredisinde faiz tam gaz!

İhtiyaç kredilerinin ortalama faiz oranı 17 Mart haftasında 3,9 puan artışla yüzde 30’u aşarken, bazı bankalarda aylık faiz yüzde 4’e kadar çıkıyor.

İhtiyaç kredisinde faiz tam gaz!

Bankacılık sistemi, piyasa aritmetiğinden kopan kredi ve faiz mekanizmalarında, yaklaşan seçim tarihinin de etkisiyle yeni bir denklem oluşturmaya çalışıyor. Ticari kredilerin ardından bireysel tarafta özellikle de ihtiyaç kredilerinin faiz oranlarında 17 Mart haftasındaki yüksek oranlı artış dikkat çekti. İhtiyaç kredilerinde 70 bin liraya kadar tutar hariç olmak üzere, yüzde 20,6’nın üzerindeki faiz seviyesi, yüzde 90 oranında negatif faizli tahvil tutma zorunluluğu getiriyor. Bu faiz seviyeleriyle seçim sonrasındaki olası koşulların fiyatlandığına işaret eden bankacılık kaynakları, bankaların risk almak istemediğini ve faiz oranlarını yüksek tutarak kredi iştahsızlıklarını ortaya koydukları yorumunu yapıyor.

Veriler bankacılık sektöründe ortalama ihtiyaç kredisi faizinin Merkez Bankası’nın neredeyse yüzde 90 oranında ek menkul kıymet tesisi zorunluluğu getirdiği faiz oranından 10 puan daha yüksekte olduğunu ortaya koyuyor. Bankacılık sektörü kaynakları bir süredir yüzde 29-30 seviyesinde bulunan ihtiyaç kredisi faizinin özellikle kamu bankalarının da ilgisinin artmasıyla mart ayı başında yüzde 26'nın altına gerilediğini hatırlattı.

Ancak kaynaklar ardından Merkez Bankası'nın ihtiyaç kredisi faizine yönelik ek menkul kıymet tesisi zorunluluğu geldiği ve seçim takvimi netleştiğine işaret ederek ABD’deki banka batışı ile ardından ABD ve Avrupa’da bankacılık sektöründeki endişenin de tüm bunlara eklendiğini dile getirdi.

Tüm bu olumsuzlukların ve belirsizliklerin üst üste gelmesinin zaten regülasyonlar nedeniyle bilanço yönetiminde zorluk çeken bankacılık sektörünü daha da isteksiz hale getirdiğini vurgulayan bankacılık sektörü kaynakları net faiz gelirinin negatif olmasının da kredi iştahını kestiğini vadeleri ise kısalttığını vurguladı. Özellikle seçimden sonra sonuca göre ya regülasyonların ya da belirsizliğin kalkmasının beklendiğini kaydeden bankacılık sektörü kaynakları risk almak yerine bankaların bu döneme kadar kredilerde kendilerini rölantiye aldıklarını ifade etti.