İsrail, Suriye'de ilerliyor: Şam'ın 25 kilometre güneybatısına ulaştı
Reuters’ın üç güvenlik kaynağına dayandırdığı habere göre İsrail ordusu, başkent Şam’a yaklaşık 25 kilometre (16 mil) uzaklıkta.
Suriye’de 53 yıllık Esad rejiminin çöküşü sonrası bölgede yaşanan güç boşluğu, İsrail’in askeri operasyonlarına zemin hazırladı. İsrail ordusu, Suriye’de başkent Şam’ın 25 kilometre güneybatısına kadar ilerlerken, aynı zamanda yoğun hava saldırılarıyla 300'e yakın hedefi vurdu.
Reuters’a konuşan güvenlik kaynaklarına göre, İsrail birlikleri, Şam’ın güneybatısındaki Qatana bölgesine kadar ilerledi. İsrail ordusunun bu hareketi, Suriye ordusunun eski mevzilerini terk etmesinin ardından gerçekleşti. İsrail kaynakları, bu operasyonların terör tehditlerini önlemeye yönelik olduğunu belirtiyor.
İsrail ordusu, son hava saldırılarında Suriye’ye ait 250’den fazla askeri hedefi yok ettiğini duyurdu. İsrail ordu radyosu, saldırılarda askeri üsler, savaş uçakları, karadan-havaya füze sistemleri ve silah depolarının imha edildiğini bildirdi. Yedioth Ahronoth gazetesi, İsrail’in 50 yıl sonra ilk kez Suriye’deki tüm hava üslerini hedef aldığını ifade etti.
ABD’den açıklama
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, İsrail’in Suriye’deki hareketliliğini “geçici bir durum” olarak değerlendirdi. Miller, güvenlik boşluğunun terör örgütleri için tehdit oluşturabileceğini belirterek, İsrail’in bu adımlarını meşru müdafaa olarak nitelendirdi.
Tartışmalı bölge: Golan Tepeleri
İsrail ordusu, işgal altında bulunan Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeye yönelik operasyonlar da düzenledi. Golan Tepeleri’ni 1967’den bu yana işgal altında tutan İsrail, 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Çekilme Anlaşması’nı desteklediğini yinelerken, bu bölgedeki son hareketlerini “geçici” olarak nitelendirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Şam'ın HTŞ liderliğindeki grupların eline geçmesinden kısa bir süre sonra, işgal altındaki Golan Tepelerindeki bir gözlem noktasından mesaj yayımladı.Gelişmeyi Orta Doğu için "tarihi bir gün" olarak nitelendiren Netanyahu, İsrail'in "arzusunun" Suriye ile "barışçıl ilişkiler" kurmak olduğunu, ancak bu gerçekleşmezse İsrail devletini ve sınırını korumak için "ne gerekiyorsa" yapacaklarını söyledi.
Netanyahu konuşmasında, Suriye'nin isyancı grupların kontrolüne geçmesinin ardından 1974'teki ateşkes anlaşmasının "çöktüğünü" ve İsrail ordusunun Golan Tepelerindeki tampon bölgenin kontrolünü "yeni bir düzen kurulana kadar geçici olarak" ele geçirdiğini duyurdu. Netanyahu'nun açıklamalarının ardından İsrail ordusu, Golan Tepelerinin İsrail işgali altındaki kısmına yakın beş köyde yaşayan Suriyelilere evlerinden çıkmamalarını söyleyen uyarılar gönderdi.
Orta Doğu ve Afrika Analisti Megan Sutcliffe, İsrail'in Golan Tepelerindeki müdahalesinin ülkenin Suriye'de "yayılmacı" bir motivasyonla hareket ettiğine yönelik endişeleri daha da artırabileceğini belirtiyor.
İsrail, Esad rejiminin devrildiği Suriye'ye saldırılarına devam ediyor. İsrail ordusu, Suriye geneline düzenlediği hava saldırılarında 250 hedefi vurdu
Bölgesel tepkiler: İsrail korkunç bir hata yapıyor
İsrail’in askeri operasyonları, bölgedeki birçok ülke tarafından kınandı. Uluslararası gözlemciler ise bu gelişmelerin Ortadoğu’da yeni bir gerilim dalgasına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Suriye’deki iç karışıklık sonrası doğan güç dengesi arayışı, İsrail’in operasyonları ve bölgedeki diğer aktörlerin tepkileriyle daha karmaşık bir hal almış durumda. Gelişmelerin, hem Suriye hem de bölge genelinde uzun vadeli etkiler yaratması bekleniyor.
Washington Post gazetesi Esad rejiminin devrilmesinin hemen ardından İsrail birliklerinin hızla Suriye topraklarına girdiğini belirterek Arap ülkelerinin bu duruma tepkili olduğunu yazdı.Tel Aviv Üniversitesi'nden profesör Eyal Zisser gazeteye yaptığı açıklamada, “Bence bu İsrail'in yaptığı korkunç bir hata, şu anda kimse İsrail'le ilgilenmiyor. Kendimizi bunun içine itmek hangi çıkarlara hizmet ediyor?” ifadelerini kullandı.
AP haber ajansı İsrail'in 'Suriye'deki kaosu toprak kapmak için kullanmakla' suçlandığına dikkat çekti ve Golan tepelerindeki işgalin uluslararası toplumun çoğu tarafından tanınmayan bir hareket olduğunu vurguladı.
Kaynak: AA, Reuters, BBC Türkçe