Sahte zemzemciden akıl almaz savunma: Şikayet gelmedi!
Mehmet Bilal Ç., Mekke'den getirilen zemzem suyunu çeşme suyu ile karıştırarak, Türkiye genelinde satışa sundu. Ele geçirilen 16 ton sahte su ve pişkin savunması şok etti.
Adana'nın Seyhan ilçesinde, sahte zemzem suyu üreten Mehmet Bilal Ç.'nin ifadesi ortaya çıktı. Sahte zemzem üretimi için Mekke'den getirilen zemzem suyunun çeşme suyu ile karıştırıldığı ve bu karışımın tüm Türkiye'ye dağıtıldığı tespit edildi. Şahıs, "Sahte olduklarını düşünmüyorum, şikayet de gelmedi" diyerek pişkin bir açıklama yaptı.
16 ton sahte zemzem
Adana'da, Mehmet Bilal Ç.'nin deposunda yapılan operasyonda 16 ton sahte zemzem suyu, binlerce şişe, 300 rulo etiket ve dolum makineleri ele geçirildi. Sahte zemzem suyu üreten tesisin, ürünlerini İstanbul'a gönderip tüm Türkiye'ye dağıttığı öğrenildi.
Zemzem suyuna ragbet vardı!
Mehmet Bilal Ç.'nin "Kasten yaralama", "Tehdit", "Hakaret" ve "Görevi yaptırmamak için mukavemet" gibi suçlardan kaydının olduğu da ortaya çıktı. Karakoldaki ifadesinde, "Zemzem suyuna rağbet vardı, bunu kazanca çevirmek istedim. Şu ana kadar şikayet almadım" şeklinde pişkin bir açıklama yaptı.
Zemzem Nedir?
Zemzem, İslam inancına göre Kâbe'nin yakınlarında bulunan Zemzem Kuyusu'ndan çıkan kutsal bir su olarak kabul edilir. Bu su, Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail'in su arayışında annesi Hacer tarafından bulunmuştur. Mekke'de, Kâbe'nin içindeki bir alan olan Harem bölgesinde yer alan Zemzem Kuyusu, müslümanlar için büyük dini anlam taşıyan bir kaynak olup, hac ibadeti sırasında da ziyaret edilir. Zemzem suyu, sağlık açısından faydalı olduğuna inanılır ve dünya çapında hacca gidenler tarafından alınarak vatanlarına götürülür.
Zemzem kuyusu, Mescidü’l-haram’da Hacerülesvedin tam karşısında Kâbe’ye 19 m. uzaklıkta yer alır. Suya bu isim “bol ve akıcı olma, Cebrâil’in konuşma sesi, akarken çıkardığı ses, şimşek sesi, nereden geldiği belli olmayan ses” anlamlarındaki zemzem ile (zemzeme, zemmezem, zümmezim, zemmizem) arasında bir ilişki kurularak verilmiştir. Hz. İsmail’in annesi Hacer’in, uzun arayışlardan sonra İsmail’i bıraktığı yerde suyun kaynağından fışkırarak aktığını görünce, “Yavaş yavaş ak, dur!” demesi veya etrafa yayılmaması için çevresini kumla çevirmesinden dolayı bu adı aldığı da ileri sürülmüştür.
