Sakarya Ünivesitesi'nden Ebubekir Sofuoğlu hakkında soruşturma

Kadınlara yönelik ayrımcı açıklamalar ve nefret söylemleri bilinen Ebubekir Sofuoğlu hakkında, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in katledilmesinin ardından yaptığı paylaşım nedeniyle soruşturma açıldı.

Sakarya Ünivesitesi'nden Ebubekir Sofuoğlu hakkında soruşturma

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörlüğü, daha önce üniversitelere 'fuhuş evi' diyen, özellikle kadınlara yönelik ayrımcı açıklamaları ve nefret söylemleri ile tepki çeken öğretim üyesi Ebubekir Sofuoğlu hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu.

SAÜ'den yapılan açıklamada, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamalarla gündeme gelen İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun daha önce "Taşıdığı sıfatın gerektirdiği özen yükümlülüğüne aykırı, genel ahlak ve edep dışı tutum ve davranışlarda bulunmak" suçundan kınama cezası aldığı anımsatıldı.

Sofuoğlu’nun hakkında açılan başka bir soruşturmanın ise hem disiplin hem de ceza soruşturması olarak devam ettiği belirtildi.

Sofuoğlu hakkında İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in Semih Çelik tarafından katledilmesiyle ilgili sosyal medya hesaplarında yaptığı açıklamalarla ilgili de soruşturma başlatıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"4 Ekim 2024 tarihinde 19 yaşındaki İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil isimli iki genç kızımızın katledilmesi üniversitemizde derin üzüntü yaratmıştır. Öncelikle hayatını kaybeden kızlarımızın ailesinin acısını paylaşıyor ve baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz."

Sofuoğlu hakkında açılan son soruşturmayla beraber 4. kez soruşturma açılmış olduğu belirtildi.

Sofuoğlu ne demişti?

Sofuoğlu sosyal medya hesabından cinayetlere ilişkin şunları yazmıştı:

“Katillere en ağır cezalar verilsin mi? Verilsin tabii ki, geç bile kalındı. Ama bu asıl çözüm değil, sivrisineği öldürmektir. Aslolan bataklığı kurutmaktır. Onun için de Allah’ın rızasına uygun yaşamaktır. Eğer bu kızcağız İslam hassasiyeti ile yetiştirilmiş olsaydı kendisine namahrem olan bu katille hiç tanışmayacaktı bile ve şu an hayattaydı. İslami hassasiyetler çiğnenmeye devam ettikçe, tabii ki istemiyorum ama bu acı hadiselerle ne yazık ki karşılaşmaya da devam edeceğiz.”