Türkiye'nin demografik fırsat penceresi daralıyor

Türkiye'nin genç nüfus yapısı hızla değişiyor; ortanca yaş yükseliyor, çalışma çağındaki nüfus azalıyor. Uzmanlar, 2030’larda fırsat penceresinin kapanabileceğine dikkat çekiyor.

Türkiye'nin demografik fırsat penceresi daralıyor

6N+ HABER MERKEZİ- Türkiye'nin genç nüfusu, 2024 sonunda hızla değişiyor. Son verilere göre, ortanca yaş 10 yıl öncesine kıyasla 3,4 yıl artarak 34,4 yıla yükseldi. 2007'de ortanca yaş 28,3 yılken, bu artışın yansıması olarak çalışma çağındaki nüfusda azalma, yaşlı nüfusta ise artış devam ediyor.

2002 yılında, 15-64 yaş arasındaki çalışma çağındaki nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 64,9 iken, yıllar içinde bu oran yükseldi ve 2016'da yüzde 68'e kadar çıktı. 2024 sonunda ise oran yüzde 68,4 olarak hesaplandı.

Ancak, Türkiye'nin 2030’larda fırsat penceresinin kapanacağı öngörülüyor. Çalışma çağındaki nüfus azalacak ve bunun ilk işaretleri istatistiklerde görülüyor. 0-14 yaş grubunun toplam nüfus içindeki oranı 2007’de yüzde 26,4 iken, 2024 sonunda yüzde 20,9’a geriledi. 0-14 yaş arası çocuk sayısı ise 2019’daki zirve noktasından (19.2 milyon) 2024'te 17.9 milyona düştü.

Nüfus piramidi "fıçı"ya benzedi

Türkiye’de son yıllarda salgın ve yabancı göçü nedeniyle hem doğurganlık hızında hem de yaş gruplarında dalgalanmalar yaşandı. 2019’da binde 13,9 olan nüfus artış hızı, 2020’de binde 5’e kadar gerileyip 2021’de binde 12,7’ye yükseldi. 2022’de ise artış hızı binde 1,1 ile dip seviyeye indi. 2023’te ise artış hızı tekrar binde 1,1 oldu ve 2024’te 3,4 olarak belirlendi.

Nüfus piramidinde, özellikle 0-5 yaş arasındaki çocuk sayısındaki azalma dikkat çekerken, piramit “fıçı” veya “varil” şeklini almaya başladı. Bu şekil, düşen doğum oranları, artan yaşam beklentisi ve yaşlanan nüfus ile açıklanıyor.

Bağımlılık oranı değişiyor

Yaş bağımlılık oranında da bir değişim söz konusu. Türkiye'deki toplam yaş bağımlılık oranı 2024’te yüzde 46,1 olarak belirlendi. Bu oran, 2007’de yüzde 50,4’tü. Çocuk yaş bağımlılık oranı 2024’te yüzde 30,6 (2007’de yüzde 39,7), yaşlı bağımlılık oranı ise yüzde 15,7 (2007’de yüzde 10,7) olarak hesaplandı. Yaşlı bağımlılığındaki artış, nüfusun yaşlanmasının bir sonucu olarak öne çıkıyor.

Erkek-kadın sayısı

Türkiye’nin toplam nüfusu, TÜİK verilerine göre 85 milyon 664 bin 944 olarak belirlendi. Erkek nüfusu yüzde 50,02 (42 milyon 853 bin 110 kişi) ve kadın nüfusu ise yüzde 49,98 (42 milyon 811 bin 834 kişi) olarak kaydedildi.

Ortalama hane büyüklüğü

Türkiye'deki ortalama hane büyüklüğü 2008’de 4 kişiyken, 2024 sonunda bu rakam 3,3 kişiye geriledi. Hakkari, Şanlıurfa gibi illerde geçmişte ortalama hane büyüklüğü 5'in üzerinde iken, 2024 itibarıyla hiçbir ilde 5 kişiden büyük hane görülmemekte. En büyük haneler Şırnak (4,8 kişi) ve Şanlıurfa (4,6 kişi) illerinde bulunurken, en küçük haneler Çanakkale ve Giresun'da (2,5 kişi) tespit edildi.

İstanbul 15 milyon 701 bin kişi

İstanbul'un nüfusu 2024'te 45.7 bin kişi artarak 15 milyon 701 bin 600’e ulaşırken, Ankara'nın nüfusu 5 milyon 864 bin, İzmir’in nüfusu ise 4 milyon 493 bin kişi olarak belirlendi. Nüfusu en az olan şehir ise 83 bin 676 kişiyle Bayburt oldu. Türkiye'nin kilometre başına düşen nüfus yoğunluğu 111 kişi olarak belirlendi. İstanbul’un nüfus yoğunluğu ise 2 bin 934 kişiye ulaştı.

Yabancı nüfusta azalma

Türkiye’deki yabancı nüfus 1 milyon 480 bin 547 kişi olarak belirlendi. Yabancıların yüzde 48,3’ünü erkekler, yüzde 51,7’sini ise kadınlar oluşturuyor. Geçen yıl yapılan kıyaslamaya göre, ülkesine dönen yabancı nüfusun başında Iraklılar (39 bin 488), Afganlar (24 bin 880) ve Ruslar (16 bin 833) bulunuyor. Ayrıca, 7 bin 585 Suriyeli ülkesine döndü.